DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZA İKİ ÖNERİM VAR

1-Selamı Yayalım Kampanyası, 2- Haydi Kadınlar Cemaatle Namaz Kılmak İçin Camiye Kampanyası, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem,” selamı yayınız” buyurmaktadır.  Selamünaleyküm. Allah’ın selamı, barışı, esenliği üzerinize olsun. Ve aleykümselam. Allah’ ın selamı, barışı, esenliği sizin de üzerinize olsun. Sadece bu iki cümle ile, Müslümanları selam verip, selam almaya alıştıralım. Küçük yerleşim alanlarında herkes birbirini tanıdığı, […]

Yayınlama: 28.02.2022
A+
A-

1-Selamı Yayalım Kampanyası,

2- Haydi Kadınlar Cemaatle Namaz Kılmak İçin Camiye Kampanyası,

Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem,” selamı yayınız” buyurmaktadır.

 Selamünaleyküm. Allah’ın selamı, barışı, esenliği üzerinize olsun.

Ve aleykümselam. Allah’ ın selamı, barışı, esenliği sizin de üzerinize olsun.

Sadece bu iki cümle ile, Müslümanları selam verip, selam almaya alıştıralım.

Küçük yerleşim alanlarında herkes birbirini tanıdığı, atadan gelme bir uygulama ve de sevabına inanıldığı için, selam verme ve selam alma alışkanlığı yaygındır.

Büyük  şehirlerde yaşayanlardan birbirini tanıyanlar veya  sima itibarıyla selam verip, selam almaya müsait görünenler, selam veriyor ve selam alıyor.

Ancak  tanımadığınız bir kişiye “Selamünaleyküm” dediğinizde “aleykümselam”  veya  “ ve aleykümselam”diyor. Çok azı da selamla hiç ilgilenmiyor.

Diyanet İşleri Başkanlığımız,” Selamı yayalım kampanyasını” başlatmalıdır. Diyanet TV’de selamın söylenişi ( verilişi, alınışı ) telaffuz edilerek sunulmalı. Anlamı verilmeli.

Kürsülerde  vaizlerimiz,  Diyanet İşleri Başkanlığının” Selamı yayalım kampanyası” başlattığını, selamın verilip alınışını, selam verip almanın Müslümanlar için önemli bir görev olduğunu, mutlaka verilip alınması gerektiğini, tanıyıp tanımamak ayırt edilmeksizin herkese mutlaka  selam verilip alınmasını, sık sık hatırlatmalıdır.

Müslümanların kahir ekseriyeti Cuma namazına gittikleri için, vaizin kürsüde, imamın minberde:  “Diyanet İşleri Başkanlığımız selamı yayalım kampanyası başlatmıştır”. İfadesini üzerine basa basa söylemeleri, bunu da her Cuma vaazı ve hutbede tekrarlamaları gerekir.

Selatin camilerde Cuma günü dışında yapılan vaazlarda söylenmesi, gerekirse gazetelere ilan verilerek halka duyurulması, halk nezdinde hüsn-ü kabul görecek, dini bir hizmette  sevap kazanılacaktır.

Haydi Kadınlar Cemaatle  Namaz Kılmak İçin Camiye:

Çocukluğumda, vaaz veren hocalarımızdan veya sözü dinlenir büyüklerimizden,  “Kadının namaz kılacağı yer evidir. Hatta evinin en karanlık köşesidir. Kadın camiye gelemez. Kadının camiye gelmesi fitneye sebep olur.” fetvalarını, uyarılarını duymuştum.

 

 O gündür, bugündür.” Ben bir ayet meali, Hadis-i Şerif meali duymadım,okumadım.

Özel halleri dışında, “kadının camiye gelmesini yasaklayan bir hüküm var da ” duymamışsam, bu benim eksikliğim ve kusurum. Yetkililerce uyarılırsam sevinirim. Eksikliğim giderilmiş olur.” Böyle bir Ayet, Hadis-i Şerif yoksa, nereden çıktı bu yasak?” Hadis-i Şerif var denilirse” sahih mi, değil mi ona bakılmalı.

Sosyal hayatta, kadın  AVM’lere, manava, markete, pazarlara gidiyor. Düğüne,  derneğe, hastaneye, bağa, bahçeye, işe  gidiyor. Parklara, plajlara gidiyor. Gidiyor da gidiyor. O zaman fitneye sebep olmuyor da, camiye gelmesi, Allah’ın evinde cemaatle namaz kılması mı,  vaiz dinlemesi mi fitneye sebep oluyor?

Erkek camiye, cemaate gidiyor. Vaazı dinliyor, namazı cemaatle kılıyor. 27 derece sevaba nail oluyor.

Şöyle bir düşünelim, camide müftünün, vaizin, imamın anlattıklarını dinleyen, evin reisi olan baba, evine varınca hocalardan duyduklarını eşine ve çocuklarına anlatıyor mu? Bence anlatan hiç yoktur. Belki de yok denecek kadar azdır. Haydi anlatıyor diyelim. Anlatan kaç kişi?

Erkeğin İslam’ı ve kurallarını öğrenme hakkı olduğu gibi, kadının da hakkı vardır. İkisi de Allah’ın kulu. İkisi de bilecek, uygulayacak. İkisi de sorumludur.

Diyelim ki bugün itibariyle akşam namazı ile sabah namazı arası 13.14 saat. Kadın İsterse eşiyle, oğluyla veya bir mahremi ile birlikte, bütün namazları kılmak için camiye gidebileceği gibi, bilhassa küçük yerlerde, yatsı namazına da, sabah namazına da camiye gidebilir. Yeter ki cami adabı, imama nasıl uyacakları ve benzeri konularda bilgilendirilmiş olsunlar.

Kadınlar milli ve dini programlara, branşlarını ve memleket meselelerini ilgilendiren  programlara katılmalıdır. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır. “İlim öğrenmek kadın erkek herkese farzdır. İlmi beşikten mezara kadar tahsil ediniz” Hadis-i Şerifleri ciddi emirlerdir.

 Kadının kulluğunu gereği gibi öğrenmesi, toplum içerisinde değerinin olduğunun belirlenmesi, inancını, amelini güçlendirmek, hurafelerden arındırmak, yuvalarında mutluluk kaynağı, eş ve çocuklarına örnek anne ve eş olmak, komşularına ve akrabalarına örnek bir kadın olabilmesi için, kadının ibadethanelerden tecrit edilmesi uygun değildir.

Diyanet İşleri Başkanlığımızca:”Haydi Kadınlar Namaz Kılmak İçin Camiye” kampanyasının yapılmasının uygun olacağı kanaatindeyim.

devamı yarın

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.